Billboard|Ferman Akgül Mayıs Ayı Köşe Yazısı..!

Glitch ile merhaba!

Glitch’in Türkçe karşılığı için kısaca “bozukluk”diyebiliriz.Beni heyecanlandıran kısmı ise aynı zamanda Amerika ve Avrupa da 9o’ların sonuna doğru popüler olmaya başlamış bir elektronik müzik akımının da ismi olması.Radiohead albümlerinde Glitch’ten etkilenen tınılara rastladım.Hatta Thi Ring filminde de etkileri görülüyordu.Farkında olmadan bu türe yakın oldugumu farkettim.

Bugüne kadar duyduklarımı gördüklerimi hissettiklerimi beğendiklerimi beğenmediklerimi;kısacası hayattan ruhuma işleyen her şeyi maNga şarkılarına kattıgım söz ve melodiler aracılıgı ile hem gruptaki dostlarımla hem de bizi dinleyenlerle paylaşmaya çalıştım ve önumuzdeki albumlerde de buna devam edebilmek en büyük temennim.Bu günden itibaren ise butun bunları bir de bu sayfaları okuyan sizlerle paylaşmaya başlıyorum.İlk kez köşe yazısı yazacak olmanın heyecan ve acemilik ile sürç-ü lisan edersem affola.Başlığın 2.kısmına geçmeden önce de içten tekliflerinden dolayı Billboard dergisine teşekkür etmek isterim.
Şimdi gelelim son zamanlarda ilgimi bir hayli çekmiş olan konuya.yani Glitch e.
Aranıda bu kelımenın anlamı hakkında veya bunun müziğe nasıl yansımış olacagı konusunda fikir sahibi olanlar mutlaka vardır.Ama ben hem kendi düşüncelerımı paylaşmak hem de ilk kez duyacak olanlara bildiğim kadarını aktarabilmek adına bu yazımda Glitch ten bahsetmek ıstedim.açıkçası 1 ay öncesine kadar bende böyle bir kelimeden haberdar değildim.Ta ki Tuğrul Akyüz(Vega),bir sohbetimizde bundan bahsedene kadar.Ona da buradan selam göndermek isterim.”Peki nedir bu Glitch ?”diyeceksiniz.Glitch’in Türkçe karşılığı için kısaca “bozukluk”diyebiliriz.Beni heyecanlandıran kısmı ise aynı zamanda Amerika ve Avrupa da 9o’ların sonuna doğru popüler olmaya başlamış bir elektronik müzik akımının da ismi olması.
1985 te New York ta Yasunao Tone adlı bir müzisyenin audio CD leri bozarak yarattığı seslerden bir album yaratmasıyla artaya çıkıyor Glitch…Fakat anladığım kadarıyla ancak 90 ların sonunda popüler olabiliyor ve bir akım haline gelmeye başlıyor.Bu hiçte mantıksız gelmedı bana çünkü 90 ların ortasından itibaren o zamana süre gelen birçok tarz değişmeye,yeniden yorumlanmaya hatta belkıde bozulmaya başlamıştı.Yani değişm rüzgarlarının oldukça sert estiği bir dönemdi.Kendimden biliyorum; o dönemde çıkmaya başlayan gruplardan sonra daha önce dinlediğim grupları bir süre dinleyememiştim.Yeni yapılan müzikler gerçekten çok farklı ve çok çekiçiydi.
Glitch in müzik literatüründe nasıl yer aldıgına bakacak olursak eğer,çoğu kaynakta IDM in bir alt kolu olarak geçtiğini görüyoruz.Fakat bunu duyunca dans edebileceğinizi pek düşünmeyin.çoğu zaman bir ritim bile duymayabilirsiniz dinlediğiniz şarkılarda…kullanılan seslere gelınce ,aslında hep duyulan ama pek te önemsenmeyen sesler oldugunu söyleyebılırız.Örneğin CD atlama sesi,sistem hataları,çizik plak sesleri vs…Bu artık ve hatalı seslerle zaman zaman düzenli zaman zaman da düzensiz ilerleyen şarkılar oluşuyor.Bunun yanında benim dinlediğim şarkılarda çoğu zaman belirgin bir ton kaygısı da yok.Bu nedenlerden ötürü Glitch tarzı şarkılarında birbirleri içine geçebilmeside oldukça mümkün olabiliyor.Kendini bu akıma kaptırmış öyle insanlar var ki ;bu sesleri yakalayabilmek için enstrümanlar yapmışlar evlerinde.Bu insanlardan bir kaçı ile myspace te konuşma fırsatı buldum geçtıgımız günlerde.Yaptıkları işe ilgi duyulması onları oldukça mutlu ediyor olmalı ki attığımız mesajlara hemen cevap veriyorlar.Yazımın sonunda da bu sayfalardan bazılarının linklerini vereceğim.Tabii bu müzikle uğraşabilmek için sizinde özel bir enstrüman tasarlamanıza gerek yok.Reaktor veya Ablenton Live gibi bilgisayar programları sayesinde istediğiniz seslere ulaşabilmeniz mümkün.
İnternette Glitch hakkında bilgi araken,bir sayfada popüler Glitch ve Minimal Müzik şarkıları adında bir listeye rastladım.Listede Radiohead in solistı Thom Yorke un ismini görünce bu akımdan farkında olmasamda etkılendığımı fark ettım .Etkilendiğimi diyorum çünkü The Eraser son 2 3 senedir beni en fazla heyecanlandıran albumlerden biri olmuştur.Aslında bu album neredeyse hiçbir yerde Glitch ile anılmıyor fakat albumu dinledıkce kullanılan birçok sesin bu akımdan hiçte uzak olmadıgını anlıyorsunuz.Belki o kadarda deneysel bir Glitch müziği yapmıyor olabilir Thom Yorke ,fakat onun bu tarzda müzikler kullanmayı sevdıği kesin.Radiohead in son albümünde de bu akımın esintilerini duymak mümkün.Canlı izleme fırsatı bulabildiğseniz eğer,sahnede sesleri bozmaktan ne kadar keyif aldıklarını da görmüşsünüzdür.
Glitch,eğer gerçekten bir akım halini alabildiyse,kendini sade müzikte göstermiş olamaz.Bu etki zamanla diğer sanat dallarına da yansımıştır.Örneğin video sanatına.The Ring filmini hepiniz izlemişsinizdir. Filmde izlendikten 7 gün sonra izleyen kişinin ölmesine neden olan bir video kaset vardır.Kasedi oynattıgınızda karşınıza uataca hazırlanmış ürkütücü bir kısa film çıkar.İşte ordaki görüntüler ve seslere Glitch hakkında sahip olduklarımdan sonra daha farklı bir gözle bakmaya başladım.Belki yanlış düşünüyorum ama o video bence bu akımdan hıcte uzak durmuyor.Özellikle videonun girişinde tv hışırtısı hem ses olarak hemde görsel olarak bir bozukluk gibi göze çarpıyor.Ve bu rahatsızlık ve bozukluk tüm göruntuler boyunca seslerin de yardımıyla devam ediyor.Bu arada bu videoyu,fırsatınız olur da tekrar izleyebilirsenız bır yandan da Hooverphonic in “Pink Flamingo Dream”şarkısını bulup dinlemeye çalışın.Videoyu ve şarkıyı aynı anda başlatmasanız bile her seferınde birbirlerine ne kadar uyum gösterdiklerine siz de Tanıl olacaksınız.Bununla ilişkili olarak bazı Glitch şarkılarını aynı anda dinlediğinizde de benzer bir uyum yakalayabiliyorsunuz.Bunu deneyebilmenın en kolay yolu da,birden fazla myspace sayfası açıp,sayfalarda ki şarkıların otomatik olarak çalmasını beklemek.Daha sonra bazılarını durdurup,bazıları oynatarak birbirine en çok uyan şarkıları deneme yanılmayla bulabilirsiniz.Bu durum oldukça eğlenceli ve şaşırtıcı.Tavsiye ederim.Hatta buldugunuz şarkıları lütfen bana da yazın.
Ve böylece ilk yazımın sonuna geldim. Bahsettiğim konular hakkında farklı düşünceleriniz ,farklı bir bakış açınız varsa ya da yazdıklarıma bilgi eklemek isterseniz lütfen e-mail atın ki bu yazı amacına ulaşabilsin.Umarım bazılarınızı bu heyecanıma ortak edebilmişimdir.Önümüzdeki aya görüşmek dileğiyle.