=) Ferman Akgül Habertürk gazetesi röportajı 18.08.10
Türkiye’ye yedi yıl aradan sonra kazandırdığı Eurovision 2.’liğiyle dikkatleri çeken maNga akademik olarak güçlü isimlerden oluşan bir grup.maNga’nın müzik ile üniversiteye yönelik bakış açısını maNga’nın solisti Ferman Akgül anlattı..
-1996 yılında üniversiteye giriş sistemi hakkında güçlü bir eleştiri alan ‘SINAV’ filminin ses getiren şarkısı ‘’DURSUN ZAMAN’’ı Türkiye sizden dinledi.bu nedenle her şeyden önce ülkemizde üniversiteye giriş sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ferman-Her yıl sistemde ufak tefek ayar yapıyorlar anladığımız kadarıyla ama hepsindeki ortak problem ilgi alanları belirlenmemiş ve yönlendirilmemiş olan öğrencilerin at koşturur gibi yarıştırılıyor olması.Mimarlığa özel yeteneği olan birisinin bu bölüme giremeyip onun yerine daha fazla özel ders alıp , daha fazla matematik sorusu çözen birinin okula 1. sıradan girmesi kadar sağlıksız bir şey olamaz.Ezbercilikle üniversiteye giren öğrenciler , akademik eğitimlerini de bu şekilde sürdürüyor ve bu yüzden yaratıcı meslek sahipleri ne yazık ki ülkemizde çok az yetişiyor..
-Müzikten çok farklı alanlarda eğitim aldınız.Ayakta kalmanın böylesine zor olduğu bir dünyaya adım atarken endişeleriniz oldu mu?
F-Oldu tabii...Ama sanırım ailelerimizin endişeleri daha fazlaydı bu konuda.beni ayakta tutan şey, bu grubun yaptığı müziğe olan inancımdı.çok zorlanacak olsak da birilerinin dikkatini çekecektik elbet.
-Ferman Bey, siz mimarlık üzerine aldığınız akademik eğitimden sonra şu anda sinema alanında yüksek lisansınızı sürdürüyorsunuz.Bu alanda geçişiniz sinema aşkı mıydı?
F-maNga’nın video klibi ve belgeseli için uğraşmaya başladığım yıllarda , sinemaya akademik açıdan ilgi duymaya başladım.tarihini, gelişimini merak ettim ve kuramlarını incelemek istedim.her yere notlarını aldığım fikirler, öyküler vardı ve bunları okulunda pekiştirmek istiyordum.aslında uzun metraj film çekmek gibi bir hayalim yok ben daha çok kısa filmler ve belgeseller üzerinde çalışmak istiyorum.bir de bir gün bitmesini hayal ettiğim bir senaryom var.mimarlığa gelince...soyut olarak her zaman benimle ve müzik yaparken hala çok etkilediğini söylemeliyim.bir binadaki ufak bir ayrıntıdan heyecan duymak müziğimizi de etkiliyor.somut olarak mesleğe tekrar dönmekle ilgili bazı planlarım yok değil.hatta sinema ve mimarlık üzerinde ortak projelerim var ama zamanının gelmesini bekliyor.
-peki, sizce üniversite insan yaşamına hangi artıları kazandırıyor?
F-sosyal yaşamın kurallarını, sıkıntılarını, güzelliklerini ciddi olarak tecrübe ettiğiniz yer üniversite oluyor.Ayrıca hangi bölümünde olursanız olun, üniversite sanatın da en büyük parklarından birisidir...
Buyrun okuyun...
Paylaşan ben olayım...